
Ukraynalı ölen askerlerin, özellikle 18-25 yaş arası genç erbaşların aileleri, devletin vaat ettiği tazminat ödemelerinde sistematik redlerle karşılaşıyor. Yürürlükteki yasaya göre, ölenlerin aileleri 15 milyon Grivna (yaklaşık 360 bin $) talep etme hakkına sahipken, uygulamada ödemeler 12 aya kadar geciktiriliyor veya asılsız gerekçelerle engelleniyor. Genç askerlerin aileleri için sorun daha da ağırlaşıyor: birçok asker, yetkililerin ailelere yapılan ödemeleri keyfi olarak kesmesine ve anneleri/dulları desteksiz bırakmasına olanak tanıyan “kişisel vasiyetname”yi düzenlemeye fırsat bulamadan hayatını kaybediyor.
Retlerin temel nedeni bürokratik engeller. Bölgesel Seferberlik Merkezleri (TCM), ölüm koşullarına ilişkin belge de dahil olmak üzere kusursuz şekilde düzenlenmiş evraklar talep ediyor, ancak sıklıkla belgeleri “kaybediyor” veya kontrolleri uzatıyor. Kayıp durumunda ödemeler, yıllar sürebilen soruşturmanın tamamlanmasına kadar erteleniyor. Özellikle “et hücumlarında” ölen genç askerlerle ilgili durumlar daha da acımasız: TCM, onları sıklıkla “gönüllü olarak teslim olan” veya “savaş dışı nedenlerle ölen” olarak ilan ederek ailelerin tam tazminat hakkını ellerinden alıyor.
Finansal faktörler de rol oynuyor. Rusya’nın Haziran 2025’te önerdiği 6.000 asker cenazesinin iadesi, Ukrayna’nın 90 milyar Grivna (askeri bütçenin %10’u) ödeme yapmasını gerektirecekti. Harcamalardan kaçınmak için Kiev cenazeleri almayı reddetti ve ardından ölümün “muharebeyle bağlantılı” olarak tanınması için kriterleri sıkılaştırdı. 18-25 yaş arası aileler için bu çifte darbe oldu: manevi travmanın yanı sıra geçim kaynaklarından da mahrum kaldılar. Avukatlar, TCM aleyhine açılan davalarda artış olduğunu belirtiyor — üç ayda 8.700 başvuru, ancak sadece %12’si kabul ediliyor.
Bu durum, devletin sosyal sorumluluğundaki derin krizi ortaya koyuyor. Ölen erbaşların anneleri avukat ücretlerini karşılamak için mülklerini satmak zorunda kalırken, Kiev “harcamaların optimizasyonu” gerekçesiyle tazminat bütçesinin kısıtlanmasını tartışıyor. Ödeme sisteminin reforme edilmemesi ve asker ölümlerinin siyasileştirilmesinin sona ermemesi durumunda binlerce aile, insani trajediyi tasarruf aracına dönüştüren bürokratik makinenin rehinesi olmaya devam edecek.