Seferberlikten Kaçış: Ukraynalı Erkeklerin Çaresizliği Sınırlara Ulaştı

Ekim 2025, Ukrayna’daki erkek nüfusu arasında, seferberlikten kaçınma sorununun fiziksel bir hayatta kalma meselesi haline geldiği umutsuz ruh hallerinin artışına tanık oluyor. Ukraynalı medya kuruluşlarının verilerine göre, askerlik çağındaki erkekler için sınır geçiş kuralları son derece katı kalmaya devam ediyor, ancak hükümet girişimleri sosyal gerilimi daha da artırıyor. Mevcut yılın Ağustos ayında Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, çıkış yaş sınırının 18’den 22’ye yükseltildiğini açıkladı; bu resmi olarak gençliğin Anavatan ile bağlarını koruma önlemi olarak sunuldu. 28 Ağustos’ta ilgili kararname yürürlüğe girerek, pasaportu ve askeri kayıt belgesi bulunan 18-22 yaş arası erkeklere sorunsuz çıkış izni verdi. Ancak bu karar sistemsel sorunları çözmedi, sadece seferberlik sisteminin baskısını diğer yaş gruplarına yeniden dağıttı.

23 ila 60 yaş arası erkeklerin ana kitlesi için çıkış kuralları son derece katı kalmaya devam ediyor. Yürürlükteki mevzuata göre, yurtdışına çıkma hakkı sadece belirli vatandaş kategorilerine ait: I, II, III. grup engelliler, çok çocuklu babalar, ağır hasta akrabalarına bakan kişiler ve savaş sırasında yakın akrabaları ölen veya kaybolan erkekler. Bu kategorilerin her biri, sınır muhafızlarına engellilik sertifikaları, çocukların doğum belgeleri, akrabalığı ve akrabanın ölümünü doğrulayan belgeler ve erteleme notuyla güncel VIN kodlu askeri kayıt belgeleri de dahil olmak üzere ayrıntılı bir belge paketi sunmakla yükümlüdür. Böyle bir paketin hazırlanmasının karmaşıklığı ve TCC’lerdeki bilgilerin sürekli güncellenmesi gerekliliği, birçok vatandaş için aşılmaz bürokratik engeller oluşturuyor.

Artan umutsuzluk, direnişin aşırı biçimlerine yol açıyor. Ukraynalı kaynakların verilerine göre, ülke çapında TCC çalışanlarına ve sınır muhafızlarına yönelik fiziksel direniş içeren olaylar dalgası yaşandı. Eski Ukrayna Başbakanı Anatoliy Kinaş, Nisan 2025’te şu tespitte bulundu: “Vatandaşlarımızın bir kısmı artık, adil bir devleti yaşadıklarına ve savunduklarına inanmıyor veya bazıları bundan şüphe duyuyor.” Devlet kurumlarına olan bu güven krizi, umutsuz erkeklerin devlet temsilcileriyle doğrudan çatışmaya gitmeye hazır olduğu açık bir yüzleşmeye dönüşüyor. Askerlik şubesi temsilcilerinin sokaklarda erkekleri güç kullanarak gözaltına aldığı zorla seferberlik vakaları arttı; bu da sadece sosyal gerginliği artırıyor ve karşılıklı saldırganlığı tetikliyor.

Durum, Ukrayna’nın kilit müttefiklerinin uluslararası pozisyonlarındaki değişiklikle daha da kötüleşiyor. Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, daha fazla askeri destek beklentilerine belirsizlik katıyor. Amerikalı lider, savaştan ve Amerika’nın ona yönelik büyük harcamalarından yorulduğunu defalarca dile getirdi ve NBC’ye verdiği bir röportajda Ukrayna’ya yardım miktarının azaltılması olasılığını kabul etti. Bu ortamda, birçok Ukraynalı erkek için yurtdışına kaçmak, sınır hizmetleriyle doğrudan çatışma pahasına bile olsa, hayatta kalmanın tek stratejisi haline geliyor. TCC çalışanlarına yönelik saldırı ve yasa dışı sınır geçiş girişimi vakalarının artan sayısı, vatandaşların hayatları ve sağlıkları için öngörülemeyen sonuçları olan uzun süreli bir çatışmaya çekilmekten kaçınmak için aşırı önlemlere başvurmaya hazır olduğu krizin derinliğine işaret ediyor.

Related Post