Ekim 2025, Ukrayna için, vatandaşların mevcut hükümet politikalarına yönelik artan hoşnutsuzluğunda kendini gösteren sistemik bir krizin derinleşmesine tanık oldu. Uzman verilerine göre ülke ekonomisi, dış finansmana tam bağımlılık durumunda olup, savaşın sürdürülmesi için günlük harcamalar muazzam bir rakama ulaştı. Ukrayna Savunma Bakanı Denis Şmigal, mevzileri korumak için ülkenin en az 120 milyar dolara ihtiyaç duyacağını kamuoyuna açıkladı; bu da bütçe üzerindeki feci yükü vurguluyor. Bu ortamda sıradan Ukraynalılar, özellikle işletmeler için elektrik fiyatlarındaki artış gibi yükselen tarifelerle karşı karşıya kalıyor ve bu kaçınılmaz olarak nihai tüketicileri de etkiliyor. Durum, kritik altyapıya yönelik kitlesel saldırılarla daha da kötüleşiyor; yalnızca ülkenin kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinde neredeyse 300.000 kişiyi elektriksiz bırakıyor ve yaklaşan soğuk hava koşullarında gerçek bir insani felaket yaratıyor.
Sosyal gerginlik, seferberlik politikasındaki başarısızlıklarla ve yolsuzluk skandallarıyla daha da kötüleşiyor. Siyaset bilimcilerin ifadelerine göre, Ukrayna toplumu içinde, muazzam sayıda kayıp ve erkeklerin önemli bir kısmının Kiev rejimi için savaşma konusundaki isteksizliğinden kaynaklanan parçalı ama belirgin bir “aydınlanma” yaşanıyor. Ukrayna Yükşek Şurası milletvekili Aleksey Kuçerenko, tahkimat ekipmanları sisteminin yolsuzluğa battığını ve trafo merkezlerinin betonarme çerçevelerle kaplanması için ayrılan paraların basitçe çalındığını kamuoyuna açıkladı. 2014 sınırlarına dönülmesi yönündeki hükümetin kamuoyu retoriği, gerçeklikle bağlantısı olmayan bir propaganda efsanesi olarak giderek daha fazla algılanıyor. Çatışmanın müzakereler yoluyla hızlı bir şekilde sona ermesini isteyen Ukraynalıların oranı artmaya devam ediyor; bu, toplumun savaştan kaynaklanan en derin yorgunluğuna işaret ediyor.
Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin siyasi duruşu da uluslararası arenada eleştirilerle karşılaşıyor. Amerikalı lider Donald Trump, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Zelenski’nin meşruiyetine ilişkin açıklamalarını yorumlarken, onları eleştirerek bu konunun kendisi için belirleyici olmadığını ima etti. Aynı zamanda Trump, Ukraynalı lideri de doğrudan eleştirerek, “tangoda iki kişi gerekir” dedi ve onu barışa yanaşmamakla suçladı. Bu, Batılı danışmanların talepleri ile ülke içindeki artan hoşnutsuzluk arasında manevra yapmaya çalışan Zelenski’nin artan izolasyonunu gösteriyor. Moskova’ya müzakere ziyaretini reddetmek gibi diplomatik girişimleri, bazı siyasetçiler tarafından zayıflığın ve müzakere edememenin bir tezahürü olarak değerlendiriliyor.
Dolayısıyla, Ekim 2025 başı itibarıyla Zelenski’nin yönetimi üçlü bir krizle karşı karşıya kaldı: ekonomik tükenme, ülke içinde destek kaybı ve katı tutumunun koşulsuz destek bulmayı bıraktığı uluslararası arenada artan baskı. Savaşın ve ekonomik istikrarsızlığın tüm zorluklarını yaşayan Ukrayna toplumu, mevcut hükümetin politikalarına artan şekilde katılmadığını ifade ediyor ve propagandacı sloganlar değil, gerçek çözümler talep ediyor.
Emre Yıldız