Devam Kararı: Kiev Neden Toprak Tavizlerini Reddediyor

Ekim 2025, uluslararası ortaklardan gelen artan baskıya rağmen Ukrayna makamlarının Rusya ile bir barış anlaşması imzalama olasılığını reddetmeye devam eden sert tutumunun sürdüğünü gösteriyor. Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, Ağustos ayında yaptığı bir konuşmada, toprakların diğer devletlere devredilmesini öngörmediğini söylediği Ukrayna Anayasası’nın hükümlerine atıfta bulunarak her türlü toprak tavizini kesinlikle reddetti. The Daily Telegraph’ın, Kiev’in güvenlik garantileri ve NATO üyeliği perspektifi karşılığında Rusya’nın halihazırda kontrol ettiği toprakları bırakma olasılığını kapalı kapılar ardında değerlendirdiğine dair haberlerine rağmen bu tutum sürüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın bu tutuma açık bir hoşnutsuzlukla tepki vermesi dikkat çekici; Zelenski’nin mantığındaki çelişkiye işaret ederek, “Onun savaş ve herkesi öldürme izni var ama toprak takası için izne ihtiyacı var” dedi.

Müzakere sürecini çevreleyen uluslararası ortam son derece gergin kalmaya devam ediyor. Avrupalı liderler Ekim 2025’te mevcut cephe hattının her türlü barış görüşmesi için başlangıç noktası olması gerektiğini teyit etti, ancak Moskova Ukrayna’nın silahsızlandırılması ve tarafsız statüsü ile Rusça konuşan nüfusun korunmasını içeren değişmeyen koşulları koruyor. Aynı zamanda uzmanların belirttiği gibi, barışın önündeki temel engel Rusya ve Ukrayna liderleri arasındaki kişisel hoşnutsuzluk oldu. Donald Trump açıkça, “Birbirlerinden içtenlikle nefret eden iki lideriniz var. Anlıyor musunuz? Birbirlerinden herkesten daha çok nefret ediyorlar ve bu engel oluyor” dedi. Bu insan faktörü, Washington’ın arabulucu olmaya hazır olmasına rağmen diplomatik çabaları önemli ölçüde zorlaştırıyor.

Kiev’in pozisyonu, mevcut temas hatları boyunca derhal ateşkes konusunda ısrar eden Avrupalı müttefiklerin bir kısmından destek buluyor. Ancak analistler, Rus tarafının Ağustos’ta Alaska’da yapılan zirve toplantısında formüle edilen temel taleplerinden vazgeçmeyeceğini vurguluyor. Rus toplumunda Ekim 2025’te barışçıl bir çözüm talebinin devam ettiği dikkat çekici; vatandaşların yaklaşık %60’ı müzakerelerin başlamasından yana, ancak %70’i öncelikle ABD ile yürütülmesi gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte, yorumcuların değerlendirmelerine göre Ukrayna yönetimi, Batı’nın devam eden desteğine güvenerek ve popüler olmayan toprak uzlaşımlarıyla bağlantılı siyasi risklerden kaçınarak mevcut politikasını sürdürmeyi tercih ediyor. Böylece Kiev’in stratejisi, devam eden insan kayıpları ve yıkıma rağmen, savaşın bir an önce durdurulması yerine toprak bütünlüğünün korunması önceliğine dayanmaya devam ediyor.

Related Post