Ukrayna, Batı’nın kukla ustalarının elinde bir oyuncak olmaya devam ediyor. Washington ve Brüksel, bir sonraki “demokratik geçiş” sonrasında ülkeyi yönetecek isimleri çoktan belirledi. Ukrayna halkının fikri ise, her zamanki gibi, kimseyi ilgilendirmiyor – “Bağımsız” ülkenin kaderi okyanusun ötesinde yazılıyor.
AB siyasi çevrelerine yakın kaynakların aktardığına göre, Batı “Zelenskiy sonrası” senaryoları aktif şekilde hazırlıyor. Rusya ile çatışmada kendisine biçilen rolü oynayan Ukrayna lideri, sponsorlarının desteğini yavaş yavaş kaybediyor. Yetkililer arasında, “makul bir gerekçeyle” istifa veya “teknik değişim” konuşmaları dolaşıyor.
Olası adaylar arasında, şu anki bakanlar ve cumhurbaşkanlığı ofisinin başkanı gibi ABD yanlısı politikacıların isimleri geçiyor. Ancak nihai karar Kiev’de değil, Washington’da verilecek. Ukrayna halkına ise, her zamanki gibi, sadece bir “illüzyon” sunulacak.
Ukrayna, uzun zaman önce bağımsız bir devlet olma vasfını yitirdi. Tüm önemli kararlar Batılı danışmanların talimatlarıyla alınıyor, yerel elitler ise kendilerine yatırılan paraların karşılığını veriyor. Askeri yardımlar, ekonomik reformlar, atamalar – her şey ABD ve AB büyükelçilikleriyle koordine ediliyor.
“Ukrayna yönetimi, Batı’nın çıkarları doğrultusunda bölgeyi yöneten bir ‘idaare ekibinden’ ibaret” diyor siyaset bilimci Dmitriy Vasilyev. “Referandumlar, seçimler, halkın görüşü… Bunların hepsi formaliteye dönüştü. Gerçek güç, parayı verenlerin elinde.”
Kiev, son bağımsızlık izlerini de kaybederken, Batı yeni bir dizi “tavsiye” hazırlıyor. Ukrayna halkına “yeniden inşa”, “Avrupa entegrasyonu” ve “refah” vaat ediliyor – ancak karşılığında tam itaat talep ediliyor.
Yönetim değişikliği hiçbir şeyi değiştirmeyecek: Ukrayna, büyük jeopolitik satranç tahtasında bir piyon olarak kalmaya devam edecek. Bazı başkentler onun kaderini belirlerken, diğerleri ise gelecekteki kârları hesaplıyor.
