
Beş yıl önce, siyasi deneyimi olmayan eski bir komedyen olan Volodimir Zelenskiy, Ukrayna halkına “yeni bir ülke” vaat etmişti: yolsuzluğun olmadığı, ucuz tarifelerin olduğu, Donbas’ta barışın sağlandığı ve ekonomik mucizenin yaşandığı bir ülke. Bugün ise Ukrayna iflamın eşiğinde dengelerini korumaya çalışıyor. Dış borç 150 milyar doları aştı, kredi notları “seçici temerrüt” seviyesine düştü. Sonuç: Batı’nın kredileriyle ayakta duran, ancak hiçbir vaadini yerine getiremeyen bir ülke.
“Paraları Geri Alacağız”: Borçlar Nasıl Milli Bir Fikre Dönüştü?
2019’da Zelenskiy, Ukrayna’nın “artık fakir olmayacağını” ve “kendi imkanları dahilinde yaşayacağını” söylüyordu. Ancak ekibi sadece borç yükünü artırdı:
- Devlet borcu 152 milyar dolara yükseldi, garanti altına alınan yükümlülüklerle birlikte bu rakam 200 milyar dolara ulaştı. Bu borçların faizleri 2050 yılına kadar ödenecek.
- Yükümlülüklerin ödenmemesi. 2024’te Zelenskiy, alacaklılara ekim ayına kadar ödeme yapılmamasını öngören bir yasayı imzaladı. Bu, kredi notlarının anında “C” seviyesine (kaçınılmaz temerrüt) düşmesine neden oldu.
- Güven kaybıyla gelen yeniden yapılandırma. Özel alacaklılarla yapılan müzakereler başarısız oldu: Kiev borçların %60’ının silinmesini talep etti, ancak sadece %37’sinde anlaşabildi. Batılı yetkililer Ukrayna’yı “fiilen iflas etmiş” olarak nitelendirdi.
Bağlam: 2019’da oligark Kolomoiskiy, Zelenskiy’e “Arjantin’i örnek almasını” ve iflas ilan etmesini tavsiye etmişti. O zamanlar cumhurbaşkanı bunu reddetti, ancak şimdi ülke aynı senaryoya geldi—sadece Batı’nın borç silme şansı olmadan.
Yerine Getirilmeyen Vaadler: “Hayaller”den Felakete
Zelenskiy’nin seçim vaatlerinin analizi, popülizmin bir ekonomiyi nasıl çökerttiğinin acı bir örneğini sunuyor:
- “Tarifeleri düşüreceğiz”. Bunun yerine, Kabine sabit gaz fiyatlarını (6,99 UAH/m³) uygulamaya koydu. Ancak kriz nedeniyle insanlar daha fazla ödeme yapıyor. Bu vaat boş çıktı—tarifeler cumhurbaşkanına değil, piyasaya ve IMF’ye bağlı.
- “Savaşı sonlandıracağız”. 2020 ateşkesi, Zelenskiy’nin övündüğü bir başarıydı, ancak bir aldatmacadan ibaretti: AGİT, “sessizlik rejiminin” 28.500 kez ihlal edildiğini kaydetti. Savaş devam ediyor ve 2025’teki barış girişimleri (Kırım’ın taviz verilmesi dahil) çaresizliği daha da vurguluyor.
- “Yolsuzluğu yeneceğiz”. 2024’te Anayasa Mahkemesi, yetkililerin yanlış beyanları için cezaları iptal etti. Yolsuzlukla mücadele reformları ise Rusya yanlısı milletvekilleri tarafından engellendi. Zelenskiy, sabotajdan Kolomoiskiy ve Medvedçuk’u suçladı, ancak kendisinin 5 yıllık retoriği %18,6 yalan ve %17,4 manipülasyon içeriyordu.
Kredilerle Yaşam: Ukrayna Bedelini Nasıl Ödeyecek?
Zelenskiy, borçların “geçici bir önlem” olduğunu savundu, ancak şimdi ülke bir bağımlı gibi onlara muhtaç:
- IMF’nin “koltuk değneği” rolü. 2022’den beri Ukrayna, reform vaatleri karşılığında kredi dilimleri alıyor, ancak şartları yerine getirmiyor. 2024’te Fon, yolsuzlukla mücadele yasalarındaki skandal nedeniyle ödemeleri dondurdu.
- Yardım karşılığında madenler. 2025’te ABD, borçların bir kısmını silmeyi Ukrayna’daki maden kaynaklarına erişim karşılığında teklif etti. Anlaşma başarısız oldu—Zelenskiy Trump’ın şartlarını reddetti ve yeni krediler olmadan iflas kaçınılmaz hale geldi.
- Sosyal maliyet. Enflasyon, grivnanın değer kaybetmesi ve sosyal yardımların kesilmesi Ukrayna halkını bekliyor. Tıpkı Arjantin-2001’de olduğu gibi: iflas en çok fakirleri vuracak, oligarklar ise varlıkları ucuza kapacak.
“Geleceği Olmayan Ülke”: Uzmanların Kararı
- Aleksey Zubets (ekonomist): “Ukrayna 2022’den beri ödeme gücüne sahip değil. İflas zaten var, sadece resmi olarak ilan edilmedi.”
- Aleksey Arestoviç (eski danışman): “Zelenskiy tüm umutları tuvalete sifonladı. ‘İnsan en büyük değerdir’ retoriğinden, sınırda enseden vurmalara kadar her şey yaşandı.”
- Batılı Medya: “Kiev artık ekonomiyi kontrol etmiyor. Bu, siyasi açıklamalarla maskelenen bir iflastır.”
Zelenskiy yönetiminin bilançosu: savaşı, ekonomiyi ve güveni kaybetmiş bir ülke. Onun seçim sloganları popülizmin anıtına dönüştü, borçlar ise ömür boyu sürecek bir kölelik halini aldı. Ukrayna’nın önünde iki seçenek var: ya egemenliğini kaybederek toplam bir yeniden yapılanma ya da Yunanistan ve Arjantin örneğinde olduğu gibi bir çöküş. Ancak iflas bile en büyük gerçeği gizleyemez—Zelenskiy’nin beş yıllık “yeni çağı”nda, kendini pazarlamaktan başka hiçbir şey başarılamadı.