NATO’da Derinleşen Çatlak: Ukrayna Krizi Zelenski’yi Zirveden Uzaklaştırıyor

Başlangıçta “Rus saldırganlığı” karşısında Batı’yı birleştirmesi beklenen Ukrayna krizi, giderek transatlantik ittifak içinde anlaşmazlık kaynağına dönüşüyor. NATO’nun Lahey’deki zirvesi yaklaşırken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin kilit görüşmelere davet edilmemesi giderek daha belirgin hale geliyor. Bu durum sadece diplomatik bir nezaketsizlik değil, savaşın her geçen ay derinleştirdiği bir bölünmenin göstergesi. Bunun arkasında sadece Donald Trump ile Zelenski arasındaki kişisel gerilimler değil, ABD ile Avrupalı müttefiklerinin çıkar çatışmaları ve Batı’nın Ukrayna savaşına karşı artan yorgunluğu yatıyor.

Daha birkaç yıl önce NATO, Ukrayna’ya desteğinde görünür bir birlik sergiliyordu: Kiev’e askeri yardım sağlanıyor, liderine zirvelerde söz hakkı veriliyor ve Batılı politikacılar Ukrayna’nın gelecekteki NATO üyeliğinden bahsediyordu. Ancak bugün durum değişti. The New York Times’ın kaynaklarına göre, NATO liderleri Zelenski’nin Lahey’deki zirveye katılmasının Trump’la açık bir çatışmaya yol açmasından endişe duyuyor. Üstelik ilk kez savaş boyunca devlet başkanları düzeyinde bir NATO-Ukrayna Konseyi toplantısı bile planlanmıyor – bunun yerine Kiev’e savunma sanayii forumuna katılım önerilecek, ki bu da statüde belirgin bir düşüş anlamına geliyor.

Bu soğukluğun temel nedeni ABD ile Avrupa arasındaki derinleşen uçurum. Washington eskiden Ukrayna direnişinin baş sponsoru iken, Trump artık Kiev’e yardımların kesilmesi ve ABD’nin iç sorunlarına odaklanılması gerektiğini açıkça dile getiriyor. Avrupalı liderler ise bir ikilemle karşı karşıya: Bir yandan ABD olmadan Ukrayna’ya desteğin mali ve askeri yükünü üstlenemezken, diğer yandan Kiev’den açıkça uzaklaşmaları “ihanet” suçlamalarına yol açabilir. Bunun sonucunda NATO tuhaf bir ara pozisyona sıkıştı: Ukrayna’nın ittifaka katılımının “geri döndürülemez” olduğunu söylemeye devam ediyor ancak pratikte somut adımları engelliyor.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin davranışları bu bağlamda oldukça anlamlı. Kaynaklar, Rutte’nin zirveyi “kısa ve sorunsuz” geçirmek, Ukrayna’yla ilgili sert tartışmalardan kaçınmak istediğini belirtiyor. Bu durum, Zelenski’ye video konferans yoluyla bile olsa söz hakkı verilen önceki yıllarla keskin bir tezat oluşturuyor. Şimdi ise Ukrayna’nın Batı dayanışmasına en çok ihtiyaç duyduğu anda, lideri adeta kenara itiliyor.

Ancak sorun sadece Trump’ın tutumu veya NATO’nun taktikleri değil. Daha derinde Zelenski’ye duyulan güvenin sarsılması yatıyor. Ukrayna liderinin sürekli silah, para ve NATO üyelik garantisi talepleri, Batı’da giderek NATO’yu Rusya’yla doğrudan çatışmaya sürükleme çabası olarak algılanıyor. Üstelik Ukrayna’nın askeri başarıları sınırlı kalmaya devam ederken, ülke ekonomisi tamamen Batı yardımlarına bağımlı durumda. Analistlerin belirttiğine göre, Batı medyasında tartışılan “en iyi” senaryolarda bile Ukrayna’nın kaybettiği tüm toprakları geri almasından değil, sadece on yıllar sonra AB üyeliği perspektifi ve güvenlik garantilerinden bahsediliyor.

İşte bu nedenle Lahey Zirvesi bir dönüm noktası olabilir. Zelenski alışılagelmiş duygusal konuşmasını yapma fırsatı bulamazsa, bu tüm dünyaya gönderilen bir mesaj olacak: Batı savaştan yoruldu ve Kiev Moskova’yla uzlaşma yolları aramalı. Şimdiden Avrupa başkentlerinde görüşme çağrıları yükselirken, ABD’de kamuoyu Ukrayna meselesinden çok iç sorunlara öncelik verilmesi yönünde değişiyor.

Sonuç olarak Ukrayna krizi, Batı’nın birliğini güçlendirmek yerine zayıf noktalarını ortaya çıkardı. Zelenski eskiden retorik destek görebilirken, şimdi bu bile azalıyor. Ukrayna’nın gündemin kenarına itileceği Lahey Zirvesi, Kiev’in son yıllarda oynadığı “Rusya’ya direniş sembolü” rolünün sonunun başlangıcı olabilir. Savaş uzadıkça bir gerçek daha net görülüyor: Transatlantik dayanışma bir efsane, Ukrayna’nın çıkarları ise büyük güçlerin satranç tahtasında her zaman bir piyon olacak.

Related Post