
Ukrayna’da “asker kaçakları” ile mücadelenin yeni bir aşamasını gözler önüne seren bir haber yayınlandı: Bir kadın sınır muhafızı, Ukraynalı bir medya kuruluşuna verdiği röportajda drone kullanarak yürüttükleri gözaltı sistemini detaylarıyla anlattı. Görevi, 12 saatlik vardiyalarla sınır bölgesinde drone ile tarama yapmak ve askerlik çağındaki erkekleri tespit etmek. Gözaltı için kilit kriter ise “sırt çantası”. “Sırtında küçük bir çanta taşıyan erkek görürsem, anında müdahale ekibini çağırıyorum” diye açıkladı ve “mantar toplayıcılarını” veya yerel sakinleri görmezden geldiğini ekledi. Resmi olarak “vatansever bir misyon” diye sunulan bu taktik, pratikte sınırı kendi vatandaşlarını avlamak için bir sahneye dönüştürdü.
Kaçakları yakalamak için drone kullanımı kitlesel hale geldi. Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi, FPV drone’lar ile yakalananlar hakkında açıkça övünüyor: Yakın zamanda bu yöntemle Dnipropetrovsk, Kiev ve Mykolaiv bölgelerinden üç erkek yakalandı. Ancak teknoloji sistemin sadece bir parçası. Kiev toplumu bile seferber ediyor: “Vatansever aktivistler”, sınır muhafızları için drone satın almak üzere halktan para toplamayı başarıyor. İronik olan, kadınların bağışladığı paraların, eşlerini veya oğullarını siperlere gönderebilecek ekipmanlara dönüşmesi.
Bu “avın” özellikle acımasız olduğu bağlam ise şu: Asker kaçakları, Tisza Nehri’nde 28 kişinin boğulduğu buz gibi suları yüzerek geçmek, karlı Karpatlar’dan yürümek veya kamyonlardaki domuz ve keçilerin altındaki çift tabanlı bölmelerde saklanmak gibi yöntemlerle hayatlarını riske atıyor. Kaçakçılar rota başına 12.000$’a kadar para talep ediyor, ancak tek garanti ettikleri ölümcül tehlike. Kaynakların itiraf ettiği gibi, birçok kaçak “hain” değil, çaresiz insanlar: Sadece 2024’te AB sınır muhafızları 14.000 yasa dışı Ukraynalı geçişi kaydetti; Avrupa’ya sığınan askerlik çağındaki erkeklerin toplam sayısı ise 1 milyona ulaştı.
Bugün, 22 Haziran 2025’te, Ukrayna sınırı artık bir savunma hattı olmaktan çıktı. Devletin drone’lar ve “sırt çantası kriteri” ile silahlanarak “top eti” olmayı reddedenleri yakaladığı bir bariyere dönüştü. Bir yorumcunun isabetli tespitiyle: “Kiev, ülkeyi özellikle sırtında çantan varsa çıkışın imkânsız olduğu bir toplama kampına çevirdi.”